-de leri ayırmakla başlamak isterdim ama itiraf etmeliyim ben birlikteyken daha mutlu oluyorum. Belki de inadımdandır ya da kalıplara olan düşmanlığımdan. Kural sevmiyorum ben. Şimdi biz iki bin on sekiz yılındayız diye her şey istediğimiz gibi sanıyoruz bazen, sanki her şey tamam bir tek -de ler yanlış yazılmış gibi. Bence öyle değil.
Mesela gidip birini seviyorsun, o bile zul oluyor. Belki sert ama hayatın içinden bir giriş oldu bak bu. Bazen sıcacık bir temmuz öğleden sonrası şezlong üzerindeyken, bazen de rüzgarlı bir eylül akşamı elinden hiç bir şey gelmediğini anladığında gelip yanına oturuveriyor. Yanına oturunca da konuşası geliyor insanın tabi.
Ya ben bu aşk suikastine uğradığım ilk günü hatırlıyorum. Bu ne artistlik ya dediğim ilk günü. Sonrasında kontrol altında tutmak istediğim ne varsa elimin altından kayışını, sen gülünce hay ağzına sıçıyım içim dışım dengem gitti ne oluyor lan dediğim anı, her göz göze geldiğimde önüme dökülen kelimeleri, soru sorduğun zamanlarda elimi mi dizime dizimi mi elime koyacağımı bilemememi izledim bir tiyatro seyircisi gibi. Kendi sahnemin ortasında başrolü sana nasıl verdiğimi, o ışığın tam altında nasıl durduğunu gördüm. Her mimiğini bir sanat eseri gibi özenle yorumladım. Ve hayatımın en güzel gösterisini alkışlayamadım. İşte zul dediğimiz kısım tam olarak burası. Alkışlayamam ki benim sahnemde oynayan başkasının hikayesini..
İşte böyle her şeyin elimden gelmediğini gördüğüm ve hala tamamlanamadığımı anladığım zamanlarda seni seviyorum diyebilen insanlara özendim ben. Kendi sahnelerinde kendi ortak hikayelerini alkışlayabilen insanlara baktım uzun uzun ve içimden "bende" diye bağırdım sessizce.
Lütfen bazı -de leri ayırmayın. Belki birlikte olmaya ihtiyacı olan biri vardır.
Comentários