Ha bitti ha bitecek derken
Muhabbet sarıyor
Ve bir çay daha içelim deyip oturuyoruz
Vakit sandığımızdan geç
Ellerimizde kara gün mürekkepleri
Üzgün yaprakların altından
Yeni hayatlar karalıyoruz temizlediğimiz defterlere
Biz doğruyu
Diğerleri anlattıklarımızı biliyor
Hayallerimizi ebem kuşağıyla paketleyip
Kadehimizi bir sonraki yolculuğa kaldırıyoruz
Tüm iyi hisleri çok parantezine alıp
Elele bırakıyoruz arnavut kaldırımlarına
Biraz kızgın
Biraz üzgün
Biraz kararsız
Ama biz vardık diyebilmek için
Galata’ya son kez gülümseyip
İki aynı yoldan
İki ayrı insan doğuruyoruz.
Comments